Djibouti kumanya kampanyası

Günlük faaliyet Raporu:

GİDİŞ TARİHİ: 20/07/2012 DÖNÜŞ TARİHİ: 27/07/2012

Uzun bir yolculuktan sonra çok sukur djiboutiye ulastim (29 saat). Havaalaninda partener dernegin yoneticilerinden Yusuf GUEDI beni karsiladi ve otele yerlestirdi, biraz dinlenmemi soyledi ve kendisi tekrar ikindi vaktine dogru gelecegini soyledi. Tekrar geldiginde yaninda partener dernegin baskani Mohamoud Robleh DABAR da vardi. Disarda oturup (39°C) karsilkli tanitimlardan sonra HASENE kampanyasi, AL-BIRI Dernegi, yapilan ve yapilmasi arz edilen kampanyalar ile ilgili tanitim yaptik ve sonra ayrildik ve daha sonra teravih için bulusduk. Teravihleri çogu 8 rekat kiliyormus ama bizim 20 ye bedel. Ama gerçek çok sicak.

Bu sabah saat 10H00 gibi bizim partener derneginin ana burolarini gezdim. Ondan sonra yarin kismet olursa dagitacagimiz paketlerin bulundugu depolara gidip yerinde tespitlerde bulundum. Dagitilacak kumanyalarin detayi soyle siralaniyor : 25 kg seker, 25 kg pirinç, 25 kg un, 3L yag, 5 kg hurma ve 900 g lik sut tozu. Bu kumanyalar 6-7 kisilik bir aileye ortalama 25 gun yetecek kadar. Bu incelemelerden sonra DJIBUTININ en fakir kenar mahallelerini gezdik ve sadece tek kelime bundan daha kotu bir sey olabilirmi ? Hiç birseyleri yok, evler nereye denk gelmis ise oraya sactan yapilmis, wc ler disarda galiba ortak kullaniliyor, suya gelince herkesin elinde bir bidon oyle su cekiyorlar, cocuklar çöpleri oyun yerleri yapmislar oyunlari ise çöp karistirmak imis. Bu sirada hava 41°C. Bu uzuntuden sonra dinlenmek için tekrar otele donduk.                        

Bugun sabah 6h00 da otelden çikip 2-2,5 saat gibi uzaklikta patika yollardan 1 asirlik geçmisi olmayan 360 hanelik dunki gorduklerimden daha beter bir koye vardik. Dunki gorduklerimin yine evleri sactan yapilmisti bunlarinki sadece 4 direk ustu çadir. Demekki beterin beteri varmis. Neyse, yolda giderken gidecegimiz koye 4 km kala bizim gidalari tasiyan tirin ön lastigi paramparça oldu. Bizim onlara gidalari ulastirmamiz imkansizdi artik tek çare halki tirin oldugu yere getirmekti, oylede yaptik. Allah’tan duzluk alanda kaldi. O alana 200 ailelik kumanyalari hazirladik ve cok sukur bir çok maceradan sonra kumanyalari sahiplerine kavusturduk. Cok guzel oldu insanlar çok mutlu olmuslardi. Arkadasimin biri dagitmam için kalem vermisti ve dagitirken çocugun birine bilmeden 2 inciyi verecektim çocuk birden benden uzaklasarak elindeki kalemi gostererek bana verdin diyor bende çok duygulandim, çocugun belkide ilk kalemi ikinciyi veriyorsun diye istemiyor!!! Bu ne tokluk ya RABBIM. Koy halkinin geçim kaynagi çoldeki nadir olan agaçlari yakip komurunu satmak imis. Tekrar otele saat 14h00 dogru donup dinlenmeye çekildim. Hava çok sicak ve oruç !!! Elhamdulillah.

Bugun sabah uçak firmasinin ajentasina gidip donus için uçus biletimimi ok lettim. Sonra dagittigimiz urunlerin fiyatlarini arastirayim dedim ondada soyle bir durumla karsilastim : 25 kg un 1inci market 4800fd 2inci market 2600fd, 25 kg seker 1inci market 3250fd 2inci market 3250fd, 25kg pirinç 1inci market 3000fd 2inci market 2600fd, 5kg hurma 1inci market 1550fd 2inci market 1550fd, 3L yag 1inci market 950fd 2inci market 866fd ve 900g sut tozu 1inci market 1300fd 2inci market 1233fd. Yani toplarsak soyle bir durum cikiyor ortaya 1inci market toplam 14850fd (67,8 euros) , 2inci market toplam12099fd (55,2 euros) bizim alisimiz ise 52,1 euros. Ikindiden sonra ikinci bir dagitim için tekrar sahaya gittim ordada 101 paket dagitmis olduk. Cok guzel bir organize olmustu, ilk dagitim gibi macerali olmadi. Insanlarin mutluluguna isik olmak ne kadar guzel ya RABBIM. Dagitimdan sonra otele donduk. Iftar’dan sonra gazeteci geldi ve insallah guzel bir roportaj yaptik, yarinki gazetede belli olacak.

Bugun en çok merak edip bekledigim gun, bugun yetimlerle bulusma gunu, bugun kimsesizlere sahip cikma gunu, bugun yetimlerin baslarini oksama gunu, bugun tekrar maziye donme gunu, bugun gerçekden bir ise yaridigimi anlamam gunu, bu gun tuglerin diken diken olma gunu kisacasi bugun bayram gunu, çok sukur ya RABBIM. O ani heyecanla bekliyordum, beni otel’den almaya geldiler yol bitmez oldu sanki içim kipir kipir kayniyordu, dernegin onune geldik sofore sordum çocuklar geldilermi ? dediki içerde seni bekliyorlar kalbim sanki yerinden çikacak gibiydi. Içeriye girdim dul analar yanlarinda yetimleri ne manzaraydi be bir an eski gunlerim gozume perde oldu çocuklari koklamak, opmek istiyordum onlara bende sizin gibiyim bende sizlerdenim basinizi egmeyin dimdik durun utanmayin demek istiyordum efendimiz ‘de yetim’di oksuz’du, iste neler neler demek istiyordum çunku bende bunlari yasamistim. Cocuklari içeri aldik resim çekinecegiz bu an hiç bitmesin istiyordum daldim aralarina aldim ikisini kucagima koklaya koklaya doyasiya kokluyarak opuyordum, çekin diyordum arkadaslara bolca çekin diyordum bu an olmesin diyordum. Resimler’den sonra sira paketlerdeydi çok sukur onlar da sahiplerine ulasmisti. Artik ayrilma saati gelmisti. Ailenin birini evine kendi arabamizla goturduk hem orda bir roportaj yaparim demistim, neyseki olmadi unutmustum hatirlarsaniz ilk gunku raporumda evlerin ne elektrigi nede suyu oldugunu yazmistim yaaa mahalleye vardikki zifil karanlik al sana bir huzun daha, gerçek ne kadar sukur etsek azdir. Ne yapalim karanlikta cep telefonun isigi ile birseyler sormaya çalistim. Aile 4 çocuklu idi annelerine aldigi paralarnan geçimini saglaya biliyormusun diye, çok sukur dedi ben ilk kez aldim dedi oda 27600 fd gibi daha ne sorayimki ne desem sukur diyorlar, parayi HASENE gonderdikçe Al-biri 3 aylik birden veriyormus, zaten fazlada birsey soramadim kosullar el verisli degildi birde mahalle sempti huçum etti bizede yavastan kaçmak kaldi. Tekrar dernege vardik ve son raporlari teslim aldim, o an orda sicakliktan konusuyorduk ve biri dediki buraya yagmur yagmayali nedeyse 2 yil olmustur, ALLAH inandirsin aradan bir kaç dakika geçtiki yagmur yagmasinmi ? herkes sasirdi ben dahil, ve orda dedimki bu yagmur bu aksamin yetimlerinin dualarinin bereketi ELHAMDULILLAH.

Bugun donus gunu elveda Cibuti, elveda dostlarim ve elveda yetimlerim.                              Nota : 2006 yilinda kurban kampanyasi esnasinda Kemal isminde bir gonullu kardesimize Djibouti partenerlerimiz demislerki Ethiyopya sinirinda çok magdur bir koy var bu sene yardimlari oraya yapmayi dusunuyoruz, biz orayi hiç gormedik ama bize gelen bilgiler onu gosteriyor birde çok uzak. Tabii bizim için istenilen kriterleri doldursunda nere olursa fark etmez. Butun hazirliklar yapildiktan sonra yola çikilmis, çok uzun bir yolculuk bekliyordu onlari. Yolculuk boyunca yasanilan maceralar’dan sonra çok sukur meraklari dolduran o koye varildi.Koyun adi Sankal, nufusu 2100 civarlarinda. Bildiginiz gibi Afrika kitasinda her koyun bir sorumlusu (muhatari) vardir. Bizimkileri karsilayip tanismalardan sonra projeyle ilgili konuya girildi ama hiç beklenmeyen bir olayla karsilastilar. Herkes saskinlikla bir birine bakmis, hiç kimsenin konusacak, bir kelime soyluyecek gucu kalmamis, diller tutulmus, gozler dolmus, akillar durmus, yurekler tek kelime param parça olmus yani kisacasi akan sular ve zaman durmus. Muhtar demiski, bakin arkadaslar biz et falan istemiyoruz bize gerçekten iyilik yapmak istiyorsaniz bize sadece kefen verin, en buyuk ihtiyacimiz odur. Bizimkilerin neden diye sormaya dilleri varmamis zaten onlar sormadan muhtar soylemis. Bizim koyde ortalama her gun 5 tane çocuk açliktan ALLAH in rahmetine kavusuyor ve onlari artik kefenliyecek kefenimiz kalmadi, yok. Aman YA RABBI buna hangi yurek dayanir, bunun hesabini bizler nasil verecegiz ?. Neyse, bizimkiler belli bir zaman sonra kendilerini toparladiktan sonra hiç dusunmeden kendi aralarinda koyun kefen ihtiyaçlarini karsilamislar ALLAH onlardan razi olsun, ayrica Koye 250 tane kurban bagisi yapilmis. Bu kadar huzunden sonra artik ayrilma zamani gelmisti. Yurekler buruk, gozler çesme olmus, koy halki tek yurek olmus ALLAH riazsi için çoook uzaklardan o beyaz adami ugurladilar. Ertesi sene yine kurban kampanyasinda o koye gidiliyor. Koy iki sira olmus ve o uzaktan gelen beyaz adami alkisliyorlar Kemal Kemal Kemal, bu karsilama toreninde koy muhatari su sozleri demis, “Siz bize gelene kadar bizim çocuklarimiz her gun acliktan ALLAH in rahmetine kavusuyorlardi ama geçen seneden beri kurban dan sonra açliktan olen çocuk olmadi. ALLAH sizden sonsuz razi olsun”. O gunden sonra koyun adi SANKAL MILLI GORUS diye tanitilmis.

Alpes Bölgesi Hasene gönülüsü Ömer KAYGISIZ